9 Haziran 2015 Salı

Siyasilere yalan makinası



7 Haziran 2015 gününü not edelim. Seçmen, kullandığı oylarla alkışlanacak bir düzeltme yaptı ve 8 Haziran sabahı azımsanamayacak kadar çok kişinin daha mutlu ve umutlu bir sabaha uyanmasını sağladı.

Geçen haftaki söyleşimde, seçim sonuçlarını en iyi tahmin eden kamuoyu araştırma şirketlerinden biri olan MetroPOLL’ün sahibi Özer Sencar, AK Parti hükümetinin sosyolojik ömrünü artık tamamladığını vurgulamış, ana muhalefet CHP ve Halkların Demokratik Partisi-HDP’nin en büyük değişim ve dönüşümü yaşadığını ve ilk defa olarak AK Parti’nin ne kadar kazanacağını değil de ne kadar kaybedeceğini konuştuğumuzu söylemişti. Konuştuklarımız doğru çıktı. Dilerseniz o söyleşiye buradan bir daha göz atın…

Aslında sadece bu iki parti değil, Türkiye büyük bir değişim ve dönüşüm yaşıyor; artık hiçbir şey eskisi gibi değil. Pazartesi günü Bakırköy’de HDP destekçilerinin yaptığı kutlamalarda ülkenin pek çok rengi nasıl da çeşit çeşit bayraklarda dalgalanıyordu. Tek tip ve/ya çoğunlukçu toplum yaratma hevesinin karşısında çoğulcu toplumun göstergeleriydi bunlar.

Ancak bu kadar rengi ve daha fazlasını bir arada taşıyıp yaşatabilmek asıl olarak bundan sonra liderlerin siyasi olarak kırmızı çizgi diye bildiğimiz olmazsa olmazlardan ne kadar uzaklaşabileceğine ve ne kadar uzlaşabileceğine bağlı. Kamuoyu araştırmaları, seçmenin siyasi parti liderlerinden uzlaşma beklediğini gösteriyor.

Son 10-15 yılda Türkiye’yi sosyolog olarak gözlemlemek herhalde müthiş bir deneyim olsa gerek.

Belli ki seçmen daha bilinçli, bilgiye dayalı olarak oy kullanıyor ve oyuna sahip çıkıyor. Bu süreçte onu destekleyen sivil toplum kuruluşları da alkışı hak ediyor. Bunlardan bir tanesi Oy ve Ötesi; geçtiğimiz haftalarda nasıl çalıştıklarını detaylarıyla burada konuşmuş, sorumluluk sahibi her yurttaşı katkı vermeye çağırmıştık.

Bu hafta ise konuğum, siyasileri adeta yalan makinasına sokan, onları söyledikleriyle sınayan bir başka sivil toplum kuruluşunun, Ortak Gelecek İçin Diyalog Derneği'nin, editörlerinden Bengi Cengiz.



Dernek kamuoyunda Doğruluk Payı adında, siyasilerin demeçlerini doğruluk testine tabi tutan göstergesiyle tanınıyor. Yapılan analiz sonucu 1 ile 10 arası ölçüme tabi tutulan demeçlerden 8’in üstünde puan alanlar, doğruluk payı yüksek olarak değerlendiriliyor.

Diğer bir deyişle siyasiler yalan makinasına koyulup sözlerinin doğru olup olmadığı ortaya çıkartılıyor. 

Dernek editörleri toplumsal tartışmada yeri olan, verilerle doğrulanabilir demeçleri seçiyor. Editörlerin son bir yılın analizlerinde ele aldıkları siyasi demeçler, neredeyse meclisteki sandalye dağılımı ile orantılı.

Derneğin 2015 seçim özel raporunda hangi siyasi parti mensubunun demeci ne derece doğru görmek mümkün. 20 Haziran 2014’den beri 159 siyasetçinin 408 demeci incelenmiş ve ortalama doğruluk payı 10 üzerinden 5,7 çıkmış.

Tek tek siyasi partilere bakınca bazı çarpıcı sonuçları Cengiz’in sözleriyle şöyle özetlemek mümkün:

  • Seçim kampanyaları sürecinde en doğruya yakın demeçler HDP’li vekillerden oldu. Bu demeçler ortalama olarak 10 üzerinden 7,11 aldı.
  • Bu süreçte doğruya en uzak demeçlerse AK Partili vekillerce yapıldı. Bu demeçler 10 üzerinden ancak 4,97 puan alabildi.
  • CHP’li siyasetçilerin demeçleri ise 6,49 puanla kayda değer oranda doğru bulundu.
  • MHP’li siyasetçilerin demeçleri 10 üzerinden 5,94’le kısmen doğru oldu.

Cengiz ayrıca AK Parti’nin 2011 seçim beyannamesindeki vaatleri de incelediklerini ve 41 vaatten yüzde 30’unun gerçekleşmediğini ortaya çıkardıklarını, gerçekleşen vaat sayısının oldukça az olduğunu söylüyor.

Dernek analizlerin çoğunu milletvekillerine ulaştırıyor. Cengiz, siyasiler arasında analizleri eleştiri değil de suçlama olarak görenlerin de olduğunu belirtiyor ve amaçları konusunda şunları söylüyor:

“Analizlerimiz yaparken neye dayandığımız konusunda kaynak göstermemiz ve tarafsızlık yaklaşımımız analizleri güvenilir kılıyor. … Türkiye’de siyasetin yapılış şeklinde biraz da olsa fark yaratmak; siyasetçilerin demeç verirken ‘bunları inceleyen birileri var, belki daha dikkatli olmalıyım’ diyebilmelerini istiyoruz. Seçmenlerin de siyasi tercihlerini yaparken artık daha farklı kıstaslara bakabilmelerini istiyoruz. Son olarak da siyasi söylemin, tamamen tarafgirlik değil de kanıtlanabilir veriler üzerinden yürümesini istiyoruz.”



Doğruluk Payı göstergesi elbette seçimden sonra da işlemeye devam ediyor ve siyasi liderlerin yaptıkları açıklamaları teste hazır bekliyor. İlk testlerden birine Başbakan Ahmet Davutoğlu tabi oluyor.

7 Haziran gecesi AK Parti Genel Merkezi balkonunda konuşan Davutoğlu, yaptığı seçim değerlendirmesinde partisinin seçimin mağlubu değil Türkiye’nin 6 bölgesinde birinci olduğunu söylemişti. Sizce bu iddia doğru muydu?

Sonucu merak ediyorsanız, burada.

Peki, seçimin neredeyse en çok konuşulan ismi olan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın doğruluk payı ortalaması ne durumda?

İlgili analizler için tıklayın.

Doğruluk Payı, Ortak Gelecek İçin Diyalog Derneği'nin projelerinden sadece biri. Esinlendiği kurum, Amerika'dan PolitiFact. 2008 Amerikan başkanlık seçimi kampanyaları sürecinde yaptığı doğruluk analizleriyle Pulitzer Ödülü'nü almış olan Florida'nın en büyük gazetesi Tampa Bay Times'a bağlı PolitiFact, 2007'de gazeteciler tarafından kuruldu; 2009'dan beri "yılın yalanı" nı da seçiyor. 

Cengiz, yaptıklarının bir gazetecilik faaliyeti olduğunu ve çeşitli nedenlerle bu araştırma ve analizleri yapamayan gazeteciler için de kaynak olmayı hedeflediklerini sözlerine ekledi.

Bengi Cengiz’le İngilizce söyleşimiz burada.

Oy kullandığınız sandıktan ne çıktı?

Bunu öğrenmek için harika bir site var. Oy kullandığınız il, ilçe ve sandık numarasını yazıyorsunuz ve sandığınızda hangi partiye ya da bağımsız adaya kaç oy verilmiş görebiliyorsunuz. Gitmek için tıklayın.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder