17 Ekim 2015 Cumartesi

Profesör İlter Turan: Türkiye daha da izole edilecek


Uluslararası ilişkiler ve siyaset bilimi profesörü İlter Turan söyleşimizde Türkiye’nin tutarlı olmayan politikalarından ötürü, ülkenin uluslararası sistemden gittikçe dışlanacağı değerlendirmesini yaptı.

Söyleşimizden çarpıcı bölümler özetle şöyle:

“Türkiye, dünya meselelerinde etkili olma potansiyelini kendi elleriyle yok ediyor. Ayrıca politikadaki çözülmenin çok problemli ekonomik sonuçları da olabilir – yatırımlar ve ihracat düşebilir. Bunun yanı sıra Türkiye iç barışı sağlamakta zorluklarla karşılaşabilir.

“Göçmenleri Avrupa Birliği ülkelerine giderken, Türkiye ilk duraklardan biri olduğu için insan kaçakçılığını önlemede AB’nin Türkiye’ye ihtiyacı var. … Ancak Türkiye’nin eli güçlü olduğu varsayımı ile AB’den pek çok taviz koparabileceğini sanmak geçmişte olduğu gibi yanlış hükümler içerebilir. … 2003’de Irak’ın işgali sırasında Amerikan ordusunun Türkiye’den geçişine izin vermeyerek Türkiye işgali durduracağını zannetmişti ancak böyle olmadı; sadece işler daha zor ve karışık hale geldi.

“Mülteci krizinden ayrı olarak Bay Erdoğan Avrupa’dan Suriye konusunda Türkiye’nin pozisyonunu desteklemesini istiyor. Bu çok aktörün dahil olduğu karmaşık bir problem NATO, Amerika ve Fransa bu çatışmaya son vermek için uğraşıyor. Ancak AB burada çok önemli bir aktör değil. AB’nin ilgilendiği konu daha çok mültecilerin Türkiye ya da başka yollardan AB ülkelerine girmesine izin verilmemesi. AB’nin bu dar ve bencil pozisyonu Türkiye’yi mutlu etmiyor.


“Türkiye’nin Suriye konusundaki beklentilerini uluslararası toplum paylaşmıyor. Uluslararası toplum, IŞİD’in yakın bir tehdit olduğu konusunda birleşiyor ve Başar Esad’ı da çözümün bir parçası olarak görmeye meylediyorlar. Türkiye’nin Esad’ın gitmesi konusundaki ısrarını uluslararası toplum desteklemiyor. Bu da Türkiye’nin istediğini almasını zorlaştırıyor. Rusların hesaplarına göre de Suriye’de kritik bir pozisyon sahibi olmak Türkiye’yi mutlu etmekten daha önemli. Bu durumda önemli ve zor seçimler yapmak gerekiyor. … Mesela Türkiye’nin savunma ve enerji hizmetlerini temin etme politikalarını tekrar gözden geçirmesi gerekebilir.

“Rusya ve Türkiye’nin karşı karşıya gelmek istediğini sanmıyorum. Rusya, buradayım diyerek yapmak istediğini yaptı; önemli bir aktör olduğunu gösterdi. Rusya, sınırları test ediyor.

“Son 12 yılda, AK Parti döneminde Türkiye’nin dış politikasında önemli değişiklikler oldu. İlk dönemde dış politika geleneksel dış politika ile uyumluydu ve Batı yanlısıydı. Sonraki evrede, Türkiye bölgede arabulucu rolüne soyundu ve bunda iyiydi. Türkiye bu dönemde bölgede barış ve istikrarın merkezi olarak görülüyordu. Ancak Arap Baharı ile beraber Türkiye’nin politikası çok değişti ve Türkiye Müslüman Kardeşler tipindeki hareketlerin liderliğini üstüne almaya çalıştı.

“Uzun vadede bu hareketler başarı kazanmadı ve Türkiye’nin umutları suya düştü. Artık politikanın belirlenmesi de çok farklı oluyor. Politikayı Cumhurbaşkanı Erdoğan belirliyor. Belirlenen politikalar iyi düşünülmüş değil, dili çok şahsileşti. Oysa dış politika bir ekip işidir.

“Örneğin, Cumhurbaşkanı Erdoğan son zamanlarda Ruslara dedi ki, ayaklarını denk almazlarsa kaybedecekleri çok şey var. Bunu böyle düşünebilirsiniz ancak bu şekilde temkinsizce söylememeniz gerekir.


“Türkiye, Suriye konusunda pozisyonunu değiştirmezse izole edilir. … Dışlanmaz ama daha basitçe söylersek Suriye ile ilgili olarak alınacak kararlara, mekanizmalara dahil edilmez. … Zaten bunun bir kısmı hali hazırda yapılıyor.”

Söyleşimizin İngilizcesi burada.

Profesör İlter Turan'la 29 Mart 2009 yerel seçimi sonrasında yaptığımız söyleşide, Turan seçmenin demokratik yolları tercih ettiğini vurgulamıştı. Seçim sonuçlarına göre AKP iki büyükşehir, 11 il, 35 ilçe kaybetmiş, CHP 1 büyükşehir, 4 il, 38 ilçe daha kazanmıştı. MHP 5 il, 56 ilçe daha kazanırken DTP de 4 il ve 19 ilçede daha belediye başkanlığını almıştı. O zaman Başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan, sonuçtan çok memnun olmadığını ve gereken mesajı çıkartacaklarını söylemişti.

Prof. Turan'la 2009 yılındaki söyleşimiz burada.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder