19 Temmuz 2015 Pazar

Gel de uzlaş, gel de anlaş!


Bu haftaki söyleşi konuğuma göre Türkiye, Kürtlerle arasındaki sorunları çözse ve Suriyeli Kürtlere IŞİD’le mücadele etmeleri için yardım etse iyi eder; ve bu arada Ankara, Suriye konusunda tek taraflı bir kararla hareket etmekten sakınmalı.

Bunları söyleyen, uluslararası ilişkiler ve hukuk alanında üniversitede öğretmenlik yapan, Kültür Üniversitesi bünyesindeki GPoT düşünce kuruluşunun kurucularından Sylvia Tiryaki. 

Kendisi Slovak asıllı; 1989 Çekoslovak Kadife Devrimi sonrası Çek Cumhuriyeti ve Slovakya 1993’de “barışçı” bir biçimde ayrıldı. Akabinde her iki ülke de NATO ve AB’ye karıldı. Slovakya, AB ve OECD ülkeleri arasında en fazla ve hızlı büyüme rakamlarına sahip ülkelerden.



Yıllar içinde söyleşilerimizle beraber dostluğumuzun da geliştiği Tiryaki ile bir gün Çeko-Slovakya’nın ayrılma sürecini de konuşmak istiyorum. Tiryaki, bir Türkiyeli ile evli, yıllardır Türkiye’de yaşıyor ve kendisini yarı “Türk” sayıyor, üstelik TC vatandaşı; yani “yabancı” değil ve yaşam tecrübesinden dolayı Türkiye’ye dışarıdan bakma olanağına sahip. Bunun için kendisine Türkiye’yi normalleşme, toplumsal barışa kavuşma yolunda nerede gördüğünü sordum. O da anlattı:

“Slovakya’da milliyetçiler ve diğerleri tartışır, bağırıp çağırabilirler ama sonrasında her şey ‘pub’ da içilen biralarla unutulur. Türkiye’de öyle değil…”

Gerçekten de değil.

“Türkiye, Kürtlerle arasındaki sorunları çözse ve Suriyeli Kürtlere IŞİD’le mücadele etmeleri için yardım etse iyi eder,” evet, söylemesi ne kadar kolay! Ancak burada işler hakikaten kolay değil.
Bakınız Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Dolmabahçe mutabakatından haberim yok diyor. Oysa Cumhuriyet gazetesinde Can Dündar, hükümet yetkilileri ve HDP'nin İmralı heyeti arasında gerçekleşen Dolmabahçe görüşmesine ilişkin olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Dolmabahçe zirvesinin her aşamasından haberdar olduğunu, HDP’lilerin her talebinin anında telefonla kendisine iletildiğini ve onayı alındığını, “yetkili kişilere” dayanarak yazıyor.

Başka haberler de var: Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesut Barzani,Erbil ve Musul cephelerindeki peşmergelere gerçekleştirdiği bayram ziyaretinde yaptığı konuşmada, "Halkımızı bu sıkıntılı süreçten kurtarmak zorundayız. 'Bağımsızlık' ve 'boyunduruk' seçenekleriyle karşı karşıyayız" diyor.



Gel de uzlaş, gel de anlaş!

Tiryaki, anlaşmazlıkların, çözümsüzlüklerin, çatışmaların çözümü için çalışıyor. Kıbrıs sorunundan Kürt sorununa söyledikleri şöyle:

“Türkiye için en iyisi Rojava’dan IŞİD ile savaşan Suriye Kürtlerine bu savaşta yardım etmek. Yoksa Türkiye oyun dışı kalır, ve orada Kürtlerle Amerika olur. … Tampon bölge fikri yeni değil. Kurulması faydalı olabilir. Ancak sadece tek bir tarafın isteklerine göre şekillenmesi doğru olmaz. … Amerika ile Türkiye uzlaşırsa herkes için iyi olur.

“Kürtler tabi ki IŞİD’e teslim olmamalı. Bu Türkiye için çok daha tehlikeli olur. … Türkiye Kürtleri konusunda ise Türkiye devleti bütün vatandaşlarına eşit davranmalı ve kucaklayıcı olmalı. Türkiye, yeterince uzunca bir süredir barış sürecinin içinde, ve bu yüzden de Kürt karşıtı bir söylem kullanması gereksiz; ancak yine de bunu yapıyor, muhtemelen sebebi de HDP’nin seçimlerde AKP’yi tehdit etmesi: HDP barajı geçmeyi ve AKP’nin Kürt seçmeninin oylarını almayı başardı. Şimdi de erken seçim ihtimali var ve AKP buna göre davranıyor.”

7 Haziran seçimi ve dış politika

“Belli ki AKP ana koalisyon ortağı olacak, ancak kim koalisyonda olursa olsun, dış politikanın parametreleri aynı kalacaktır. Siyasi partiler maksimalist, uzlaşmaz pozisyonlarını bir yana bıraksalar ve çıkan sonuca uyum sağlasalar iyi olur. Heterojen sesler olması her zaman sağlıklıdır. Dış politikada da ne kadar çok ses temsil olanağı bulursa o kadar iyi olur.”

Sert dil terkedilmeli

“Türkiye, Suriye konusunda verdiği tepkilerde orantılı reaksiyon taktiğini kullanıyor. Aslında BM güç kullanma tehdidini yasaklıyor, ancak Türk dış politikasını şu anda zaten şartlar belirliyor. Eleştirdiğim bir konu üst düzey yetkililerin çok sert dil kullanmaları; bu tarafların beklentilerini arttırıyor ve iyi sonuçlar doğurmuyor.

“Türkiye 2 milyon Suriyeli mülteciye kapılarını açtı; bundan dolayı da Suriye politikası eleştiriliyor. Ancak başka bir hükümet bu şartlarda farklı şeyle yapabilir miydi bilmiyorum. Öte yandan, karşı tarafla hiç diyalogunuz olmadığı zaman, gelişmeler konusunda söyleyeceklerinizin geçerliliği de olmuyor. Suriye konusunda Türkiye kesinlikle tek taraflı davranmamalı. Kimsenin o liderle, bu kişiyle görüşmem veya konuşmam deme lüksü yok. Asad ile diyalog kurulmalı ve taraflar maksimalist beklentilerinden vazgeçmeli.”


Kıbrıs’ta çözüm fırsatı

“Kuzey’de yapılan seçimlerden sonra yeni bir lider var ve bu da güneyle ilişkilerin daha sıcak olmasını sağladı. Mustafa Akıncı ve Nikos Anastasiadis çözüm yanlısı. Yunanistan krizi, güney tarafının daha çözüm yanlısı olmasını sağlayabilir. Önceki liderler, Mehmet Ali Talat ve Dimitris Christofiadis çözüm süreci sırasında bir belge üzerinde mutabakata varmışlardı; bu, anlaştıkları ve anlaşmadıkları noktaları belirtiyordu. Yeni liderler için bu çok iyi bir belge; anlaşmazlıkları açıkça gösteriyor. Ayrıca BM gözlemcileri sadece gözlemci olarak hareket ediyor, konuşan taraflar kuzey ve güney liderleri. Kıbrıs’ta görüşmeler konusunda dikkatli iyimserim çünkü geçmişte de kaçırılan pek çok fırsat oldu.”

AB’ye karşı Yunanistan durumu olmamalı


“Yunanistan-AB sorunu da her iki taraftan da taviz gerektiriyor. Durum ‘AB’ye karşı Yunanistan’ şeklinde olmamalı. Yunanistan, AB’nin bir parçası Düşman değiller; aynı ailenin üyeleri ve sorunu AB içinde çözmeliler. Umarım AB bakanları Yunanistan’ın son teklifini iyi değerlendirir. … Türkiye’nin ne yapabileceğine gelince, aslında Türkiye’nin ihracatının sadece yüzde 50’den fazlası AB ülkelerine oluyor, yani AB’deki bir istikrarsızlık, Türkiye’yi de olumsuz etkiler. Türkiye, gelişmeleri dikkatle izlemeli. Türkiye, ekonomik olarak Yunanistan’a yardım edecek pozisyonda değil ancak askeri harcamaların azaltılması gibi güven arttırıcı bazı tedbirler ekonominin ferahlaması için her iki tarafa da yardımcı olabilir.”


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder