2 Ocak 2016 Cumartesi

‘2015’de mültecilere karşı daha yüksek duvarlar çekildi’

‘2015’de mültecilere karşı daha yüksek duvarlar çekildi’

Suriye’de savaş sürerken 200 binden fazla kişi hayatını kaybetti ve evlerini terk etmek zorunda kalan mülteciler 2015 yılında belki de daha önce hiç olmadığı kadar gündeme geldi. 4.2 milyon Suriyeli komşu ülkelere sığınırken, mülteci krizi 2. Dünya Savaşı’ndan beri görülen en büyük boyutlara ulaştı.

Bu haftaki söyleşi konuğum Suriye ve mülteciler konusunda araştırmalar yapan, bunun için Suriye’de de yaşamış olan Şenay Özden.


Mültecilerin güvenli ülkelere ulaşabilmelerinin önüne 2015 yılında çok daha yüksek duvarlar çekildiğini söyleyen Özden şöyle devam etti:

“Mülteci konusu 2015 yılında sadece güvenlik açısından büyük bir konu olarak ele alındı. Oysa odaklanılması gereken daha çok mültecinin güvenli yerlere kabul edilmesi olmalıydı.”

Özden’e göre, 2 milyon civarından Suriyeli’ye ev sahipliği yapan Türkiye’nin bütünleşme politikaları geliştirmesi, Suriyeliler için çalışma izni çıkarması ve Suriyeli çocukların okula gidebilmesi için acil eylem planları geliştirmesi gerekiyor.

“Türkiye’deki Suriyeli çocukların sadece yüzde 25’i okula gidebiliyor. Başta medya olmak üzere herkes Suriyeli mültecilere karşı nefret söylemi kullanmayı terk etmeli. Sendikalar da mültecilerin düşmanları olmadığının farkına varması gerekiyor; mülteciler de aynı ekonomik sistemden dolayı acı çektiğinden sendikalar mültecileri korumalı.”

Özden’le konuştuğumuz bir konu da Uluslararası Af Örgütü’nün (Amnesty International) Türkiye’nin Batı bölgelerinde yakalanan mültecilere kötü muamele edildiğine dair raporuydu. Raporda mültecilere neredeyse işkence yapıldığını belirten kuruluş, Türkiye’nin mültecileri yasa dışı şekilde tutukladığını ve sonra da geri gönderdiğini belirtiyor. Özden’in raporda anlatılanlarla ilgili yorumu şöyle:

“Bunları Suriyeli’lerin kendilerinden de duydum. Yasalar Suriye’ye geri gönderilemeyeceklerini yazmasına rağmen bir geri dönüş metnini zorla imzalamaları isteniyor. Tutuklu halde önlerine iki seçenek sunuluyor, ya Suriye’ye geri dönecekler ya da tutuklu veya mülteci kampında kalacaklar. Raporda kötü muamele gördüklerine dair yazılanlar doğru. Nitekim meşhur Kumkapı denetim merkezinde başlarına gelenleri biliyoruz.”

Söyleşimizin çok daha detaylı olan İngilizcesi burada

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder